Oksijen eksikliği durumunda ne yapılabilir?
Tedavi tedbirleri
Hastalar havadan yeterli oksijen alamadığında solunan havadaki oksijen konsantrasyonunun yükseltilmesi kaçınılmazdır. Hastaya her türlü tedavi seçeneği denenmesine rağmen kandaki oksijen değeri hala yükselmiyorsa hastaya uzun süreli oksijen tedavisi uygulanmak zorundadır.
Doktor, hastanın durumunu inceledikten sonra hastanın uzun süreli oksijen tedavisinin hasta için uygun olacağına karar verecektir. Bu noktada hastanın doktoruna güvenmesi çok önemlidir. Hastalıklarla ilgili birçok tedavi metodu mümkündür. Bu tedaviler uzun süreli oksijen tedavisinin yanında ilaç bazlı tedavileri, davranış modellerinde değişiklik, sigara kullanımının durdurulması, alerjenlerden kaçınmak, nefes alma egsersizleri, jimnastik gibi öğeleri ve çok ender durumlarda cerrahi girişimleri de içerebilir.
Uzun süreli oksijen tedavisi ne demektir?
Doktorunuzun size uzun süreli oksijen tedavisini önermesi yaşam biçiminizde bir takım değişikliklere sebep olacaktır. Bu tedavi ancak sürekli ve düzenli yapıldığında etkili olan bir tedavi yöntemidir. Ne kadar uzun süre oksijen tedavisi uygularsanız tedaviniz o derece daha faydalı olacaktır. Bir tedaviyi uzun süre uygulamak ise tabi ki güç ve kişisel disiplin gerektirecektir. Kişinin günlük rutin davranışları değişmelidir, günde 16 saat oksijen tedavisi planlamaya çalışın, hatta başarabilirseniz 24 saate çıkarmaya gayret edin.
Kişinin bu hedefe ulaşması için gayret göstermesi önemlidir. Birçok çalışma göstermektedir ki 12 saatin altında uygulanan oksijen tedavileri başarıya ulaşamamaktadır.
İlave oksijenin ne gibi etkileri vardır?
Uzun süreli oksijen tedavisinde hasta düzenli olarak uzun dönemde oksijen kullanırsa sonuçları hemen hemen her zaman olumludur.
Tedavi sürekli ve düzenli olarak uygulandığında yaşam süresinin bile uzadığı saptanmıştır. 1980 li yılların başında 87 uzun dönem oksijen tedavisi alan hastada yapılan araştırmada yaşam sürelerinin iki katına kadar çıktığı saptanmıştır.
Medikal görüş açısından bakıldığında uzun dönem oksijen tedavisinin başarısı üzerinde bir şüphe bulunmamaktadır. Bu konuda Alman Pnömoloji Derneği ( German Society of Pneumology ) oksijen tavsiyelerini Guideslines for Long Term Oxygen Therapy adı altında 2001 yılında bir yol haritası yayınlamıştır. Bu oluşum dışında da birçok ülke de birçok uzman aynı yönde görüş belirtme ve aynı fikirdedir.
Kandaki oksijen hangi noktada yeter kabul edilir?
Vücudumuzdaki en önemli oksijen ve karbondioksit taşıyıcıları kanda bulunan hemoglobin isimli proteinlerdir. Hemoglabinler akciğerlerden dokulara oksijen taşır ve dokulardaki karbondioksiti akciğere iletir. Ancak bir noktada bu kırmızı kan hücreleri bir sorun yaşar veya azalırsa daha fazla yük alamamakta ve yeterli oksijeni taşıyamamaktadır. Maksimum taşıma sağlandığında oksijen satürasyonunuz %100 diyecektir. Normal şartlar bu değer %94 ile %99 arasında olmalıdır. Eğer bu değer %90’ın altında inerse bu durumda doktor uzun dönem oksijen terapisini gerekli görebilir.
Oksijen satürasyonunun seviyesi kana oksijen tarafından uygulanan basınca göre değişiklik gösterir. Bunun ismi parsiyel oksijen basıncıdır. 75 – 95 mm Hg. Arasında olması gereken bu değer sadece doktor tarafından ölçülebilir. Çoğu zaman uzun dönem oksijen tedavisi bu değer 55 mm Hg. nin altına düştüğünde başlatılır.
Uzun dönem oksijen tedavisinin yan etkileri var mıdır?
Çoğu durumda uzun dönem oksijen tedavisinde oksijen miktarının arttırılmasının insan vücuduna bir hasar vermesi söz konusu değildir, bu durum aynı zamanda akut astım atakları yaşayan ve kısa süreli 15 litre / dakika oksijen verilen hastalar içinde geçerlidir. Normal şartlarda uzun dönem oksijen tedavisi alan hastalar dakikada 5 litreye kadar oksijen kullanırlar. Bu ek oksijen hastanın soluduğu nefese bir nazal kanül vasıtasıyla veya bir maske ile verilir. Bu sebeple alt solunum yollarının oksijen seviyesinin istenen seviyeye ulaşması neredeyse imkânsızdır. Bazı hastalarda ise oksijen tedavisinin çok dikkatli bir biçimde yapılması gerek olabilir. Özellikle yeni doğan bebekler ve kanda karbon dioksit seviyesine sahip kişiler özel dikkat gerektirir. Eğer bu hastalardan biri veya yakını iseniz bu konuda doktorunuz size bilgi verecektir. Oksijenle zenginleştirilmiş havanın uzun süre solunması mukus membranlarının kurumasına sebep olabilir ve buda enfeksiyonlara daha yüksek bir duyarlılığı beraberinde getirebilir. Eğer oksijen terapisi distile, sterilize edilmiş veya kaynatılmış su ile dolu bir nemlendirme kabıyla birlikte sürdürülürse çoğu zaman bu kuruma oluşmaz.